VEREM İLE SAVAŞ HAYATI YAKALA
Başhekimimiz Uz. Dr. Mustafa Kozan 7-13 Ocak Verem Farkındalık Haftası dolayısıyla bilgilendirmede bulundu.
Verem (Tüberküloz) hastalığı genellikle akciğerlerde hastalık oluşturan kemikler, eklemler, beyin, böbrekler, sindirim sistemi, omurga gibi organ ve sistemlerini de etkileyen ciddi bir hastalıktır.
Tüberküloz solunum yolu ile özellikle de öksürme, hapşırma sonucunda çevreye saçılır ve havada saatlerce asılı kalabilir.
İnsanların kalabalık olarak yaşadığı, havalanması yetersiz, güneş girmeyen ortamlar bulaşma için en riskli ortamlardır. Hasta ile yakın ve uzun süreli teması olan kişilere bulaşma riski fazladır.
Dünya Sağlık Örgütüne göre, dünyada çok sayıda insanı etkileyen ve ölümüne sebep olan 10 hastalıktan biridir.
Tüberküloz hastalığı sıklıkla akciğerlerde görüldüğünden belirtilerinin önemli bir kısmı da akciğerlerle ilgilidir.
Tüberküloz hastalarında en sık görülen belirtiler;
Geçmeyen öksürük, balgam çıkarma, balgamda kan görülmesi, ateş, gece terlemesi, yorgunluk, halsizlik, kilo kaybı, iştahsızlık, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısıdır.
Tüberküloz hastası ile aynı havayı paylaşan ve temasta bulunan kişilerde verem hastalığı görülme oranı yüksektir. Bu nedenle tanı konan bütün hastaların temaslıları verem savaşı dispanserinde taranır. Tarama sonucunda tüberküloz hastalığı saptanan kişilere hemen tedavi başlanır.
Etkili tedavi ile ilk günlerden itibaren mikrop sayısı hızla azalmaktadır. Genellikle ilaçlarını kullanmaya başladıktan 1 ay sonra bulaştırıcılığının kalmadığı kabul edilmektedir. Fiziksel durumu uygun olan hastalar bulaştırıcılıkları geçtikten sonra tedavilerini aksatmamaları koşuluyla normal hayatlarına tekrar dönebilirler.
Kişisel korunmada yıllardan beri bilinen yöntem BCG aşısıdır. BCG aşısı erişkinde gelişecek hastalığı engellemekten çok tüberkülozun ağır seyreden ve ölümcül olabilen komplikasyonlarına karşı koruma sağlamaktadır.
Toplumu hastalıktan korumanın en etkili ve kolay yöntemi hastalara hızla tanı konulup uygun tedavinin başlanmasıdır.
Bu sayede bulaşma zinciri kırılabilecek ve yeni nesiller tüberküloz mikrobuyla karşılaşmadan sağlıkla yaşayabileceklerdir.
