6 Ekim Dünya Serebral Palsi Günü Dolayısıyla Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hekimimiz Uz. Dr. Gizem Ay Sabit Bilgilendirmede Bulundu
Serebral palsi, yani beyin felci insan vücudundaki kasların hareketlerini, tonusunu veya vücudun duruşunu etkileyen fiziksel engel durumuna verilen isimdir. Serebral palsi çoğunlukla doğumdan önce olmak üzere olgunlaşmamış beynin gelişmesi sırasında meydana gelen hasardan kaynaklanır.
Bu sebeple serebral palsinin belirti ve semptomları bebeklikte veya okul öncesi yıllarda ortaya çıkar.
Vücudun hareketlerinin, kas koordinasyonunun, kontrolünün ve tonusunun etkilenme derecesi beynin etkilenen bölgesinin yeri ve hasarına göre her bebek için farklı olabilir. Hastalarda mental retardasyon, görme, işitme, okuma ve öğrenme bozuklukları ve epilepsi görülebilir.
Görülme sıklığı her 1000 canlı doğumda 2’dir, fakat 1500 gramın altında doğan bebeklerde görülme riski yüksektir.
Bebeklerin serebral palsili olduğunu gösteren bazı belirtiler mevcuttur. Bunlar doğumda ya da bebeğin gelişimiyle birlikte ortaya çıkabilir.
Bunlar;
Düşük kas tonusu (bebek kaldırıldığında sarkık durur)
Yüzüstü yatarken veya destekli oturma pozisyonundayken başını kaldıramama
Kas spazmları veya kasları sert hissetme
Zayıf kas kontrolü, refleksler ve duruş
Gecikmiş gelişim (6 aya kadar oturamaz veya bağımsız olarak yuvarlanamaz)
Beslenme veya yutma zorlukları
Vücudunun bir tarafını kullanmayı tercih etme
Konuşmada ve yürümede gecikme
Böyle durumlar fark edildiğinde ailenin çocuk hekimiyle iletişime geçmesi gerekmektedir.
Hastaların takibinde etkilenim durumuna göre birden çok branş rol oynamaktadır. Çocuk nörologları, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları ve fizyoterapistler uzun süre takiplerini yapmaktadırlar. Serebral palsili çocuklar genellikle sahip oldukları potansiyelden ziyade “yapamayacakları” şeylerle değerlendirilir. Ailelerin desteği ve sabrıyla çocuklarımızın mümkün olan en az deformiteyle kendi hayatlarını yaşayabilmelerine katkıda bulunmak en temel amacımızdır.
