Gastroenteroloji Hekimimiz Uz. Dr. Murat Deveci 1-31 Mart Kolon Kanseri Farkındalık Ayı Hakkında Bilgilendirmede Bulundu.
11 Mart 2022

  • KOLOREKTAL FARKINDALIK HAFTASI 1.JPG
  • KOLOREKTAL FARKINDALIK HAFTASI 2.JPG

Gastroenteroloji Hekimimiz Uz. Dr. Murat Deveci 1-31 Mart Kolon Kanseri Farkındalık Ayı Hakkında Bilgilendirmede Bulundu.

 

        Önlenebilir Kanserler arasında yer alan kolon kanserinin tarama programları sayesinde gerilediği görülüyor.

ABD’de en sık görülen kanserler arasında 2.sıradan 3.sıraya gerilediğini belirten Yozgat Şehir hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Murat Deveci bu gelişmenin riskli grupların düzenli takibi ve tarama programlarının önemini ortaya koyduğunu belirtmektedir. Özellikle son yıllarda yaşanan yeni gelişmelerin bu anlamda çok önemli olduğunu söylüyor. Kolon kanseri, tarama programlarının hayat kurtardığı kanserlerin başında geliyor. Özellikle ailesinde kanser hikâyesi olanlar için önem daha da artmakta, özellikle genetik testler ve yeni tanı teknolojileri hem hastalar hem de hekimler için son derece önemli olduğu vurgulanmaktadır.

Kolorektal Kanserler (KRK): Erken teşhis ile iyileşme oranı yüksek kanser türüdür. Bağırsakların ince bağırsaktan sonraki bölümü kalın bağırsak olarak adlandırılmaktadır. Son 15 cm’lik bölümüne ise rektum denir. Kolorektal kanserlerin görülme oranı erkeklerde 17’de 1, kadınlarda ise 18’de 1’dir. Türkiye Birleşik Veri Tabanına göre, ülkemizde bu kanser türleri hem erkeklerde hem de kadınlarda 3.sırada yer almaktadır. Kolorektal kanserlerin % 90‘ı 45 yaş üzerindekilerde ,% 10-15 genetiktir ve erken yaşlarda görülebilmektedir.

Erken evrede teşhis edildiğinde büyük ölçüde tedavi edilebilir bir hastalık olan kolorektal kanserde tarama programlarının uygulanması ile söz konusu hastalığın morbidite ve mortalitesi üzerinde çok olumlu kazanımlar sağlandığı yapılan birçok çalışma ile ortaya konmuştur. Kolorektal kanserlerin taranmasındaki temel amaç; ülke çapında oluşturulan ulusal bir tarama programını hedef popülasyona uygulayarak kolorektal patolojileri henüz premalign veya erken evrede tespit etmenin yanı sıra etkin ve basit tedavi yöntemleriyle invazif kanser sıklığı ile buna bağlı morbidite ve mortaliteyi azaltmaktır.

Gerek yaşam kalitesini arttırdığı gerekse yaşam süresini uzattığı bilindiğinden, KRK tarama programı Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen kanser tarama programları içerisinde yer almaktadır.

Ülkemizde de Kolorektal Kanser Taraması Ulusal Standartları belirlenerek uygulamaya konulmuştur.50-70  yaş arasındaki kadın ve erkek nüfusa Toplum Sağlığı Merkezlerine (TSM) bağlı olarak faaliyet göstermekte olan; Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM),Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM)’n de gaitada gizli kan kiti yardımıyla hızlı, pratik ve güvenilir bir şekilde 2 yılda bir ücretsiz olarak tarama yapılmaktadır.

Tarama kapsamında bu yaş grubundaki kişilere ayrıca 10 yılda bir kolonoskopi yapılması önerilmektedir. Tarama sonucunda Gaitada Gizli Kan Testi (GGKT) pozitif olan kişileri tetkik amacıyla ikinci/ üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilmektedir.

Son yıllarda tarama testleri için yaş öne çekilmektedir.

 

Kolon kanserinin daha sık ve daha genç yaşlarda görülmeye başlamasıyla günümüzde standart taramanın 50’den 45 yaşa düşürülmesi ön görülmektedir. “Kolon kanseri geçmişe oranla 30-35’li yaşlarda dahi sık oranlarda görülmeye başlaması, standart tarama 50 yaşından sonra 10 yılda biriken yüksek risk taşıyan gruplar için daha özel tarama programları uygulanmalıdır. Şöyle ki öyle kanser tipleri var ki biz ne kadar tarama yaparsak yapalım (yaklaşık % 2-5 arası ) normal çıkan bağırsakta 2 yıl sonra kanser görülebilir. Bu durumda kolonoskopi takiplerini düzenli yaptırmakta kesinlikle kanser olmayacaksınız anlamına gelmiyor. Ancak yine de yüksek risk gruplarında düzenli taramaların yapılması gerekmektedir.

 

Yüksek Riskli Grupta Yeni Yaklaşımlar Var. Kolon kanseri kalıtımın etkili olduğu kanserlerdendir. Birinci derece yakınlarında kolon kanseri görülen kişiler yüksek riskli grup olarak değerlendirilir. Kolon kanserinde de genetik danışmanlıkla kişinin riski belirlenerek tarama programları planlanabiliyor. Kolon kanseriyle ilgili tanımlanan 30’a yakın gen var.

Bu yüzden genetik danışmanlık kolon kanserinde önemi artmaktadır, “Lynch Sendromu ”gibi vakalarda genetik ön planda olup, birinci derece akrabaları arasında iki nesil boyunca 40 yaşın altında kolon kanseri görülen bu gibi riskli kişileri en genç vakadan 10 yıl öncesinden başlanmak üzere 2 yılda bir kolonoskopi ile izlemeye alıyoruz. Genetik danışmanlıkla böyle genleri taşımayan kişileri standart tarama programlarına alıyoruz. Dolayısıyla öncelikle birinci derece yakınlarında kolon kanseri görülen kişilerin erişkinlikten itibaren yaş sınırı olmadan genetik danışmanlık almalarının önemi artmaktadır.

Genetik danışmanlık sonucunda genetik risk grubuna uymayan kişilerin tarama programlarını sıklaştırmak gerekmemekte, Yüksek riskli bulunanlar için tarama sıklığını 10 yıldan 5 yıla düşürmekteyiz.

 

Risk Faktörleri Nelerdir?

Coğrafya: Hastalığın dağılımı dünyada bölgeler arasında farklılık gösterir. Kuzey Amerika ve Yeni Zelanda da sıkken, Afrika ve Orta Amerika da daha az görülür.

50 yaş üzerinde olmak: Kolorektal kanserlere yakalanma olasılığı yaşla birlikte artar. Hastaların büyük çoğunluğu 50 yaş üzerindedir.

Adenömatözpolip hikâyesi: Kalın bağırsakta adenomatözpolip varlığında, kanser riski artar.

İltihabi barsak hastalıkları: Özellikle ülseratifkolit olmak üzere, Chron gibi iltihabi hastalıklarda risk artmaktadır.

Genetik değişiklikler: Ailede var olan genetik Sendromların olması kolon kanseri riskini arttırır. Kalıtsal olmayan kolon kanseri (HNPPC-Hrediternonpolipozis Colorectal Cancer-Lynch Sendromu) ve ailesel adenömatözpolipozis (familayaladenömatözpolipozis) kolon kanseri riskini arttırmaktadır. Bu kişiler tedavi edilmedikleri takdirde ortalama 40 yaşına kadar kolon kanserine yakalanırlar.

Ailede kolon kanserinin olması: Birinci derecede kolon kanseri varlığı, kolon kanseri gelişme riskini arttırmaktadır. Özellikle birden çok bireyde varsa, risk belirgin artar.

Meme, overve uterus kanserlerinde kolorektal kanser gelişme riski iki kat artar ve

Düşük lif içeren ve yüksek yağ içeren beslenme tarzı, sedanter yaşam, diyabet, obezite, sigara / tütün kullanımı, alkol tüketimi ve radyasyon tedavisi kolon kanseri gelişme riskini arttırabilir.

 

Kolorektal Kanserli Hastalar Görülen Şikâyetlere bakacak olursak,

Kanserin yerleştiği bölgeye göre farklılık göstermekle birlikte,

Dışkılama esnasında kan görülmesi, Normal barsak alışkanlığında değişiklik olması, İshal ve kabızlık görülmesi, Bağırsağın tam boşalama hissi, Sık dışkılamaya çıkmak, Dışkının normale göre incelmesi, Dışkılama harici akıntıların olması, Karın ağrısı, kramp, şişkinlik hissi, Nedensiz kilo kaybı, Kendini halsiz ve yorgun hissetme gibi şikâyetlerdir.

 

Kolorektal Kanserlerde Tanı: Hikâye, fizik muayene ve tanısal testlerle tanıya gidilir. Hastanın öncelikle anamnezi alınarak, şikâyetleri değerlendirilir. Özellikle aile hikâyesi, kanama, dışkılama alışkanlığı sorgulanır. Fizik muayenesinde detaylı muayene sonrasında, parmakla anal bölge rektum mutlaka rektal tuşe ile 7-8 cm’lik kısmı değerlendirilmelidir.

Bu işlemler sonrasında ilk yapılacak inceleme KOLONOSKOPİDİR. Şüpheli durumlarda biyopsi yapılabilir.

Eğer biyopsi kanseri doğrularda, tedavi planının yapılabilmesi için kanserin ne kadar yayıldığı (evresi) belirlenmelidir.  Endorektal ultrasonografi, Ultrason probuile rektum tümörlerinin ne derinlikte geliştiğini ve lenf bezleri, etraf dokulara kanserin ne kadar yayıldığı hakkında bilgi verir. Bilgisayarlı Tomografi veya MR, kolon kanserinin uzak organlara (karaciğer, akciğer vb.) yayılımı hakkında bilgi sağlar.

Dışkıda gizli kan saptanıp kolonoskopi yapılan kişilerde henüz kanserleşmemiş polip halindeki tümörler tespit edilerek kanser gelişmesi önlenebildiği gibi kanser gelişmiş olan olgularda da erken teşhis ile yaşam süresi ve kalitesi artmaktadır.

 

Kolon Kanserinde Tedavisi: Kolon kanserinde 1. 2. ve 3. evrede ilk tedavi seçeneği cerrahi 4. evrede ilk tedavi seçeneği Kemoterapidir. Rektum kanserinde ise 1. evrede ilk tedavi seçeneği cerrahi, 2. ve 3. Evrede neoadjuvan tedavi (ameliyat öncesi Radyoterapi veya birlikte Kemoterapi) ilk seçenektir. Sonrasında cerrahi tedavi yapılır. Yapılacak cerrahi işlem tümörün yerleştiği alana göre değişmektedir. Sağ tarafta yerleşen tümörlerde kalın bağırsağın sağ yarısı alınırken, sol tarafta yerleşen kanserlerde sol yarısı alınarak, gerekli barsak birleştirme işlemleri yapılır.

 

Kolorektal kanser için 5 yıllık sağ kalım oranları: Evre 1 hastalıkta %90-100, evre 2 hastalıkta % 60-85, evre 3 hastalıkta % 50-80, evre 4 hastalıkta % 10’dur.

 

Kanser taramalarının en önemli bileşenlerinden biri farkındalık çalışmalarıdır. Mart ayı Kolorektal Kanser Farkındalık Ayı olarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kabul edilmiş olup bu süre boyunca çeşitli etkinliklerle konuya ilişkin farkındalık oluşturulmaya çalışılmaktadır.

KADINLARDA VE ERKEKLERDE KOLON KANSERİ TARAMASI 50-70 YAŞ ARALIĞINDA HER 2 YILDA 1 YAPILMALIDIR.

50-70 YAŞ ARALIĞINDA İSENİZ TARAMA İÇİN KETEM VE AİLE HEKİMLERİNİZE BAŞVURUNUZ.

ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR…

 

Gastroenteroloji Hekimimiz Uz. Dr. Murat Deveci’ye verdiği bilgilerden dolayı teşekkür ederiz.